Edalı Bir Kız...
-Edalı bir kız: "sadece seviyorum" dedi...
Akşam kanıyordu; yağmur damlası gibi
Oysa ben,
Kuşatılmış bulutlar gibiydim / bilmiyordum!
Hayatın o ıslak kılıfını...
( sevmek öteden beri aynıydı ; en güvensiz anında bile sevdiğine inanmak değil miydi? )
...ne olacağını bilerek,
engellere aldırmadan / sevmek!
belki de
nefes alış-verişlerde üşümek...
yanılmadan sevmek ya da bilemiyorum...
( yaşamsal hilelerde emanet ederek düşlerini; koşmak! sevgiliye dair ne varsa kabullenmek ya da hiç sevmemek!..)
...ve bir anda unutulan yaşamsal kırıntılara;
çocuksu hayallerini katarak,
en çok kırılarak / parçalanarak
kirpiklerinden sevgiliye yakarış: "sadece seviyorum"
( hayata karışıp seni sevmek; sana, seni yazabilmek ve çelişkiler de kuşanıp her türlü ihtimaller dışındaki felaketleri; sadece sana "seni seviyorum" diyebilmek...)
-benim için seni sevmek ödüldü; sence bunu haketmedim mi?
EMRE ÖNBEY